Bir fil gibi
Bir fil gibi yaşayıp ölmek vardı, şimdi.
Savananın su birikintilerinde serinlemek,
tozlu ve kirli meltemi
her anında koklamak.
Birbirinin aynı günleri
unutmadan yaşamak vardı, şimdi.
Uzun ağaçların tepelerinden
yeşillikleri koparmak,
kuru otların çıtırtısını dinlemek vardı, şimdi.
Kaderini seçemeden,
kederini yaşamak bazı şeyleri.
Hayvanat bahçesinde
insan yavruları için ressam olmak,
ya da günlüğü bir dolara yaşayan kabilelerin
dişlerime göz dikmesi…
Ne acı, unutmuyor oluşum.
Daha geçen yıl annemi aldı
kabilenin en bilge fakiri.
Hiç unutabilir misin
senden alınan seni?
Yorumlar
Yorum Gönder